Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, küresel ekonominin yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını sonrası derin ve uzun süreli bir durgunlukla karşılaşabileceğini kaydederek, “Bu süreçte en büyük artılarımızdan biri üretim yapımızın sağlamlığı ve çeşitliliği oldu.” dedi.
Sunulan imkanlardan en iyi şekilde faydalanılması gerektiğine dikkati çeken Bakan Varank, “Salgın sona erdiğinde Türkiye ekonomisi güçlü performansına kaldığı yerden devam edecek. Stratejik yatırımlara odaklanan ve genç girişimleri kollayanlar, gelecek dönemin de kazananları olacaklar.” ifadelerini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) tarafından düzenlenen çevrim içi semineri WEBINAR’a katıldı.
Bakan Varank, buradaki konuşmasında şunları kaydetti:
KÜRESEL EKONOMİ: (Covid-19 salgını) Küresel ekonomi önümüzdeki süreçte derin ve uzun süreli bir durgunlukla da karşılaşabilir. Tedavi yöntemlerinin etkinliğine göre, bu süreci kısa süreli akut bir şok olarak da atlatabilir. Geleceği daha net görebilmek için biraz daha zamana ihtiyaç var. Böylesine ciddi bir küresel şokta asla paniğe kapılmadık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm Bakanlıklarımız yek vücut oldu. Sağlık çalışanlarımızın sahada gösterdiği özveriyi, biz de uygulamaya aldığımız sonuç odaklı politikalarla destekledik.
ÜRETİM ÇEŞİTLİLİĞİ: Bu süreçte en büyük artılarımızdan biri üretim yapımızın sağlamlığı ve çeşitliliği oldu. Temel gıda maddelerinden tutun da sağlık ekipmanlarına varıncaya kadar hiçbir konuda arz sıkıntısı çekmedik.
Salgın sürecinde pek çok gelişmiş ülke ekipman alanında aciz kalırken, biz kendi ayaklarımızın üzerinde dimdik durduk.
YOĞUN BAKIM SOLUNUM CİHAZI ÜRETİMİ: Türkiye, sadece 14 gün gibi rekor bir sürede, ilk yoğun bakım solunum cihazını seri üretim bandından indirdi. Hedefte Mayıs sonuna kadar beş bin cihazın üretilmesi var. Bu başarı Türk sanayisinin, girişimcisinin ve Ar-Ge ekosisteminin başarısıdır.
BARDAĞIN DOLU TARAFI: Gösterdikleri iş birliği ruhu için sadece onlara değil bu süreçte onlara tedarikçi olan, çözüm üreten KOBİ’lerimize de tekrar teşekkür ediyorum. Bu süreç bize şunu öğretti. Hedefe odaklandığımızda, birlikte iş yapabiliyor, hatta bunu da dünya standartlarında gerçekleştirebiliyoruz. Türkiye’de bardağın dolu tarafı, boş tarafını çoktan geçmeye başladı.
ÜRETİMDE SÜREKLİLİK: Üretimde süreklilik konusuna ayrı bir parantez açmak istiyorum. Fabrikaların temelli kapanması gibi bir yaklaşımımız olmadı. Bu kararda salgının ülkemizdeki seyri kadar, üreticilerin bizleri yönlendirmesi de etkili oldu. Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde bile; ihracat taahhüdü olan ya da faaliyetlerine ara vermesi durumunda büyük zarar oluşturacak sanayicilerin çalışmaya devam etmesini sağladık, sağlamaya da devam edeceğiz.
KRİTİK ROL: MESS üyelerinin de bu süreçten en az hasarla çıkmasını çok önemsiyoruz. Ülkemiz ihracatında ve istihdamında kritik bir rol oynuyorsunuz. Biz MESS’i Bakanlığımızın önemli paydaşlarından birisi olarak görüyor, yakın çalışmaktan da istifade ediyoruz.
YENİ TEKNOLOJİLER: MESS ile birlikte İstanbul’da WEF’e bağlı bir afiliye merkezi kurduk. Bu merkezi dünyadaki muadillerinden ayıran bir özelliği var. WEF’in diğer ülkelerdeki afiliye merkezlerine baktığınızda, kamunun tek başına bu işi yürüttüğünü görürsünüz. Türkiye örneğindeyse, kamu ve sanayi işbirliği yaptı; yeni teknolojiler alanındaki politikaları birlikte geliştirmeye başladı. Bu alandaki iş birliğimiz çok yapıcı işlere ve benzersiz projelere kapılar aralayacak.
SALGINDA YATAY SEYİR: Geldiğimiz noktada salgını yatay seyre geçirmeye başladık. Ramazan ayı boyunca da tedbirlere en üst düzeyde riayet sağlanması şartıyla, inşallah, bayram sonrasında ülkemizin normal hayata geçişini hedefliyoruz. Sizlerin de bu geçişe hazırlıklı olmanız oldukça önemli.
KOBİ’LERE SAHİP ÇIKIN: Otomotiv sektöründe üretime hali hazırda başlayan firmalarımız oldu. Bazı firmalar da, üretime tekrar başlayacakları tarihleri ilan etmeye başladılar. Şu süreçte herkes talebini ertelemiş vaziyette, yani ertelenmiş bir iç ve dış tüketimle karşı karşıyayız. Piyasa tüketimi tekrar canlandığında, sizlerin bu ihtiyaca en iyi şekilde cevap vermeniz gerekiyor. Dolayısıyla şimdiki dönemi en iyi şekilde değerlendirip, rekabet gücünüzü koruyacak hatta sizlere rekabet avantajı sağlayacak adımları beraber planlayalım. Tedarik zincirinizde yer alan KOBİ’leri kaybetmeyin, onlara sahip çıkın.
KALDIRAÇ ETKİSİ: Talebin güçlenmeye başladığı dönemde, en çok onların yardımına ihtiyacınız olacak. Sonradan teslim kaydıyla, peşin satın almalar dahi yapabilirsiniz. Hükümetçe uyguladığımız destek politikaları, sizlerin de bu alanda atacağınız adımlarla daha fazla kaldıraç etkisi oluşturacak.
YENİ DÖNEMİN KAZANANI: Bu dönemde sorumluluklarını hiçe sayıp fırsatçılık yapmaya çalışan ülkeler olabilir. Onların bu ahlakdışı hamlelerini de düşünmemiz lazım. Yeni dönemin kazananı olmanız için, karşınıza çıkacak iş fırsatlarını en iyi şekilde değerlendirin, beraber değerlendirelim. Finansal göstergelerdeki anlık değişimlere çok aldanmamak gerekiyor. Lütfen işgücünüze çok sıkı bir şekilde sahip çıkın, size sunduğumuz imkânlardan en iyi şekilde faydalananın.
STRATEJİK HAMLELER: Sizlere son tavsiyem, stratejik hamlelerde bulunmanız. Türkiye’de neredeyse her sektörde faaliyet gösteren yenilikçi start-up’lar var. Salgınla birlikte bu şirketlerin bir kısmı da nakit sıkıntısıyla karşılaştı. MESS üyeleri olarak sizler güçlü kurumsal şirketlersiniz. Yatırım kararlarınızda, sektörünüzle ilgili olsun ya da olmasın start-up’lara, girişimlere yer verin. Hele ki şu dönemde bu şirketlerin size çok daha fazla ihtiyacı var. Bugün onlara yapacağınız bir yatırım; yarın size yeni pazarlar, yeni işler ve rekabet üstünlüğü olarak geri dönecek bundan emin olabilirsiniz.
GELECEK DÖNEMİN KAZANANLARI: Yerli ve milli solunum cihazını geliştirim pilot üretimini gerçekleştiren de bir start-up’tı. Dolayısıyla sizlerden beklentimiz, bu gibi firmaları keşfetmeniz, onlara yatırımda bulunmanız. Salgın sona erdiğinde Türkiye ekonomisi güçlü performansına İnşallah kaldığı yerden devam edecek. Şimdiden stratejik yatırımlara odaklanan ve genç girişimleri kollayanlar, gelecek dönemin de kazananları olacaklar.
MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, “Metal sanayi Türkiye’nin lokomotifi. Türkiye’nin en dinamik ve rekabet gücü en yüksek sektörlerinden bir tanesi. Ülkemiz ekonomisine 30 milyar dolarlık katkı sağlıyoruz.” dedi.