Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO üyelerinin, devlet destekleri ve banka kredilerinde esnaf-tacir ayrımı yapılmasına tepki gösterdiğini belirterek, “Yan yana aynı işi yapan iki işletmeden biri esnaf diğeri tacir diye, birbirinden farklı uygulamaya tabi tutulması üyelerimiz tarafından eleştiriliyor” dedi.
ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak, ticari hayatın bir bütün olarak değerlendirilmesi ve desteklemelerde esnaf ve tacir ayrımı yapılmaması gerektiğini kaydetti. Pandemi sürecinden itibaren, mücbir sebep kapsamına alınma ve diğer desteklemelerde işyerlerinin bağlı bulunduğu meslek odasına göre ayrı uygulamaya tabi tutulduğunu hatırlatan Baran, basit usulde vergi tutan esnafların vergi muafiyeti kapsamına alınarak korunduğunu kaydetti. Baran, Türkiye Halk Bankası’nın esnaf ve sanatkarlara 2024 yılı sonuna kadar yüzde 50 oranında indirimle kredi kullandırmasına ilişkin kararın Resmi Gazete’de yayımlandığını belirterek, bu karar içerisinde, (kredi talep eden esnaf ve sanatkardan, faal bir şekilde esnaflık faaliyeti yapmakta olduğunu ve ticaret odasına kayıtlı bir ticari işletmenin ortağı/sahibi olmadığını beyan eden bir taahhütname alınır) hükmünün yer almasından üzüntü duyduklarını kaydetti. “Resmi Gazete’de ilgili kararı ve içinde yazan hükmü gören üyemiz odamızı arayarak sitemini iletiyor” diyen Baran, kararı açıklamakta güçlük çektiklerini belirtti. Baran, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Esnafın da tüccarın da bu ülkenin öz evladı olduğuna inanıyoruz, bunu uygulamada da görmek istiyoruz"
“Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal devlet olduğunu ve bu kapsamda esnaf ve sanatkârlarımızın korunmasının Anayasa maddesiyle hükme bağlandığını biliyoruz. Esnaf ve sanatkâr kardeşlerimizin varlıklarını sürdürmesinden, ticaretlerini yapmalarından ve desteklenmelerinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Aksini zaten kimse düşünemez. Ülkemiz, tüm dünya ile birlikte pandeminin etkilerine maruz kalıyor. Bu süreç değişimi hızlandırdı, e-ticarete ilgiyi artırdı, alışkanlıkları değiştirdi. Birbirinden farklı ticaret hacmine sahip 160 bin üyemiz var. Bunların arasında dünyanın en büyük projelerini üstlenen hizmet ihracatçıları, sanayi ürünü ihracatçıları, yazılım ihracatçıları bulunduğu gibi, bir başına işletmesini ayakta tutmaya çalışan gerçek kişi ticaret işletmeleri de mevcut. Sadece ticaret odasına kayıtlı olmaları nedeniyle üyelerimizin tamamı büyük işletme olarak değerlendiriliyor ve yan yana dükkânlarda aynı işi yapan işletmeler farklı uygulamalara maruz bırakılıyor. Bu durum, biri spor ayakkabılı diğeri çıplak ayakla iki kişinin aynı koşuda yarıştırılmasına benziyor. Yanımızdaki esnaf ve sanatkâr kardeşlerimizin koşullarının iyileştirilmesini biz de çok isteriz, bundan büyük memnuniyet de duyarız. Ancak, ticaret yapan, istihdam sağlayan ve vergi veren üyelerimizin, esnaflara sağlanan koşullarla aynı şartlarda kredi kullanımına dair taleplerine söyleyecek söz bulamıyoruz. Esnafın da tüccarın da bu ülkenin öz evladı olduğuna inanıyoruz, bunu uygulamada da görmek istiyoruz.”