Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, Türkiye’nin yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,5 oranında büyümesinin, yılsonu rakamları için umut verici olduğunu söyledi. Baran, “Türkiye virüsü ekonomik bağışıklığı güçlü bir şekilde karşıladı, yerli üretimin desteklenmesi ve iç tüketimin canlanmasına yönelik alınan tedbirlerler yılsonuna dair beklentilerimizi iyimser hale dönüştürüyor” dedi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2020 yılı birinci çeyreğine ilişkin açıklanan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerini değerlendirdi. 2018 yılının ortalarında başlayan döviz merkezli sarsıntının etkisiyle Türkiye ekonomisinin 2018’in sonu ve 2019’un başında küçüldüğünü hatırlatan Baran, 2019’un son çeyreğinde yüzde 6 oranında bir büyüme kaydedildiğini ve Türkiye’nin koronavirüs ile ekonomik tablosu pozitife dönüşmüş durumdayken karşılaştığını söyledi.
"Türkiye’de daha iyimser bir tablo olmasını bekliyoruz"
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüsün insanları evlerine kapattığını, petrolden sanayi ürünlerine kadar birçok alandaki talebi daralttığını kaydeden Baran, pandemi ile birlikte yaşam biçiminden tüketime kadar bir çok alışkanlıkların da değiştiğini söyledi. Türkiye’nin 2020 yılı ilk çeyreğini büyüme ile kapatmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Baran, “Mart ayı ortalarında ekonomimizde etkisi hissedilen pandemi dönemini Türkiye büyük başarıyla atlatıyor. Hayat bir ölçüde durmuş olsa da temel ihtiyaç malzemelerinden sağlık malzemelerine kadar birçok üretim alanında başarı hikâyesi yazıldı. İhracatımız her şeye rağmen devam ediyor. Alınan tedbirlerle üretim ve istihdamda gerilemeye engel olundu. Pandemi nedeniyle yılın sonunda bir çok ülkede ekonomik daralma yaşanırken Türkiye’de daha iyimser bir tablo olmasını bekliyoruz.” dedi.
"Ülkemizin geleceğine dair iyimser beklentiler taşıyoruz"
Dünyada tedarik zincirlerinde değişim sinyallerinin başladığını bildiren Baran, “Türkiye gerek coğrafi konumu, gerek dinamik ve tecrübeli özel sektörü, gerekse genç nüfusu ile önemli avantajlara sahip bir ülke. Bu süreçte atılacak doğru adımlar Türkiye’nin hem büyüme ivmesini daha yukarılara taşımasına hem de dünya tedarik zincirine sağlam bir halka olarak yerleşmesine sebep olacaktır. İş dünyası olarak kendimize güveniyor ve ülkemizin geleceğine dair iyimser beklentiler taşıyoruz” diye konuştu.