Türk Eğitim-Sen, sözlü sınav sonuçları esas alınarak yapılan 1709 şube müdürü atamasının iptal edilmemesi ve bir defaya mahsus yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması taban puanı esas alınan "76,3333" ve üzerinde olan adaylara tercih hakkı verilmesini içeren atama duyurusunu (kılavuz) 25 Aralık Cuma günü yargıya taşıdı.
Danıştay'a kılavuzun iptali için başvuran sendikamız dava dilekçesinde, bu atama duyurusuyla MEB'in sadece mülakat puanı esas alınmak suretiyle yapılan 1709 şube müdürü atamalarının tamamının iptali yönünde verilen ve Danıştay incelemesinden geçerek kesinleşen kararını uygulamayacağını ikrar ettiğini belirtmiştir. Ayrıca tercih hakkı verilen 3287 kişinin yazılı ve sözlü sınavlarının aritmetik ortalamasını alan MEB'in, 1709. sıradaki adayın aldığı puanı taban puan olarak belirlemesi ama 1709 kişilik kadroya sözlü sınav sonucuna göre yapılan atamaları iptal etmemesinin yargı kararını sadece uyguluyormuş gibi gösterme çabası olduğu ifade edildi.
Türk Eğitim-Sen'in dilekçesinde, MEB'in bu atamaları iptal etmeyerek açıkça yasalara karşı geldiği ve bu hukuka aykırı davranışını da iptale konu işlem ile gizlemeye çalıştığı kaydedildi.
"Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan da beklentimiz, yargı kararı beklenmeden bu atamaları iptal etmesidir"
Konuyla ilgili açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 1709 şube müdürünün neredeyse tamamının “ayrıcalıklı” kimselerden oluştuğunu ve “mensubiyetlerine” göre atandığına dikkat çekerek, bu atamaların hukuka aykırı olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla da sabit olduğunu söyledi. Geylan, "Yazılı ve sözlü sınavın aritmetik ortalaması esas alınmak suretiyle 1709 kişinin atamasının iptal edilmesi ve o dönemde sınava giren adayların yazılı ve sözlü sınavlarının aritmetik ortalamasının alınmak suretiyle yeniden değerlendirilmesi gerekmekte iken; MEB, 1709 kişinin atamasını iptal etmediği gibi kaç tanede kadroya atama yapacağını dahi açıklamamış, yönetmelikte olmayan bir usul ile 2013 yılında yapılan yazılı ve sözlü sınav sonuçlarına göre atama yapmak sureti ile 6 yıldır olduğu gibi ısrarla yargı kararını uygulamaktan kaçınmaktadır. Gelinen noktada MEB'e açtığımız bu davanın en kısa sürede sonuçlanacağını temenni ediyor, adaletin tecelli etmesinin bu ülkenin önemli bir sınavı olacağını düşünüyoruz. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan da beklentimiz, yargı kararı beklenmeden bu atamaları iptal etmesidir. Sayın Ziya Selçuk’un devlet adamlığı kimliğine yakışan da budur.” dedi.