Beynin de tıpkı diğer organlar gibi yaşlandığını ancak doğru bakımla beyin yaşlanmasının yavaşlatılabileceğini belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Beynini doğru kullanan kişi, 100 yaşına da gelse hafızası, zihni pırıl pırıl oluyor. Unutkanlıkla ilgili başlangıçta erken önlem alınması önemlidir. Alzheimer’da unutkanlığın ancak yüzde 5-10’u genetiktir. Geri kalanı tamamen beyni yanlış kullanmayla ilgilidir.” dedi. Kişinin beynini canlı tutup kullanması ve yeni deneyimlere açık olmasının önemine de işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Beyin kullan ya kaybet kuralıyla çalışıyor. Tıpkı kuyu gibi, kullandıkça açılan bir organ. Açıldıkça kök hücrelerden yeni hücre üretiyor. O hücreler göçüyor. Yeni öğrenmeler sayesinde hafıza zayıflamıyor.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, basit unutkanlık, Alzheimer ve beyin sağlığı konusunda değerlendirmede bulundu.
Basit unutkanlık deyip geçilmemeli
Unutkanlığın iyi ve kötü huylu olmak üzere iki türü bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Biri basit unutkanlıktır yani iyi huylu unutkanlık, selim tabiatlı unutkanlık da deriz. Diğeri ise habis unutkanlık yani kötü huylu dediğimiz unutkanlıklardır. Bu iki unutkanlık birbiriyle çok karışıyor. 60 yaş üzerinde unutkanlık başladığı zaman bu kadar unutkanlık olur’ deniliyor ve Alzheimer riski göz ardı ediliyor. Alzheimer ve demansın ilk başlangıç belirtileri unutkanlık olduğu için buna dikkat etmek gerekiyor. Beynimizdeki o basit unutkanlık deyip geçmememiz lazım.” uyarısında bulundu.
Basit unutkanlıklara değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Buzdolabını açarsın. ‘Ne alacaktım?’ dersin bir düşünürsün. Telefonunu eline alırsın ‘Kimi arayacaktım?’ dersin ve sonra hatırlarsın. Böyle unutmalar olabilir.” dedi.
85 yaş üzerinde Alzheimer riski %50’ye çıkıyor
Dünyada ve ülkemizde ortalama insan ömrünün uzadığını, dünyada da Türkiye’de de kadınlarda 78, erkeklerde 74-76 gibi ortalama bir yaş olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hatta bu ortalama 80-90’a çıktı. Mesela bir insan 60-65 yaşına geldi, unutkanlığı başladı. Bu kadar unutkanlık olur deyip, tedbir almazsa bir müddet sonra bu unutkanlığın nedeninin Alzheimer olduğu anlaşılabiliyor. Kişi hayatının son 10 senesini Alzheimer olarak geçirebilir çünkü 85 yaşının üzerindeki kişilerde Alzheimer ihtimali yüzde 35-50’ye kadar çıkıyor.” dedi.
Beyni doğru kullanmak hafızaya iyi geliyor
Beynimizin de tıpkı cildimiz gibi yaşlandığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Beynini doğru kullanan, 100 yaşına da gelse hafızası, zihni pırıl pırıl oluyor. Unutkanlıkla ilgili başlangıçta erken önlem alınması önemlidir. Alzheimer’da unutkanlığın ancak yüzde 5-10’u genetiktir. Geri kalanı tamamen beyni yanlış kullanmayla ilgilidir.” dedi.
Yeni öğrenmelerle hafıza zayıflamıyor
ABD’de ortaya çıkan bir olguya da değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu enteresan ve aynı zamanda literatüre de giren bir olgudur. San Francisco'da bir matematik profesörü satrançta 8 hamle ötesini görebilirken bunun 5'e düştüğünü fark etmiş. Sonra nöroloğa gidiyor. Nörolog testleri yapıyor. Bütün ölçeklerde her şey normal çıkıyor. Zeka testlerinde yaş grubu normal veri tabanı içerisinde. Daha sonra beyin check-up’ı yaptırıyor. Orada kesin tanı beyindeki plaklardan anlaşılıyor. Beyninde çok sayıda plak olduğu belirleniyor fakat kaybı yok. Sonra yapılan araştırmalarda şu ortaya çıkıyor: Beynini öyle güzel kullanıyor ki beyindeki amenoit plaklar olduğu halde beyin kendine yol bulmuş, yeni öğrenmelerle kişinin hafızası hiç zayıflamamış.” diye konuştu.
Beyin yeni deneyimlere açıksa çalışıyor
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bir dönem beyin hücrelerinin sayısının sabit olduğu ve yaş ilerledikçe bu hücrelerin öldüğünün kabul ediildiğini belirterek “1998’de bu keşfedildi. Beyin hücreleri ölmüyor. Beyinde hipokampus bölgesi var. Beynin ortasında bulunan ve hafızanın oluşturduğu bölge, kök hücreler üretiyor. Kişi beynini canlı kullanırsa yani yeni deneyimlere açıksa ya kullan ya kaybet kuralıyla beyin çalışıyor. Kullandıkça beyin açılıyor, açıldıkça kök hücrelerden yeni hücre üretiyor. O hücreler göçüyor, kullandığı beyin alanı neresiyse oraya gidiyor. Orada ağlar oluşturuyor. Orada network oluşturuyor. Kişinin beyni pırıl pırıl çalışıyor. Beyinde plaklaşma olduğu halde hafıza zayıflamıyor.” dedi.
Sağlıklı bir zihin için yaşam tarzı önemli
Sağlıklı bir zihin ve hafıza için yaşam tarzının da önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Beslenme önemli, yaşam tarzı önemli ve beyni kullanma kılavuzumuzun olması önemlidir. Beynimizi doğru kullanıyorsak basit unutkanlığı hastalıkla karıştırıp panik yapmamak gerekir. Alzheimer’da genetiğin yüzde 15 gibi bir rolü var. Yüzde 70-85 yaşam biçiminin rolü vardır. Unutkanlık beynimizi iyi kullanıp kullanmamayla ilgilidir.” dedi.
Alışkanlık tuzaklarına karşı dikkatli olunmalı
Beyin sağlığı için beyin dostu bir yaşamın önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Beyin dostu beslenme ve beyin dostu alışkanlıklar önemlidir. Beynimizin öyle bir özelliği var ki yapılan bir araştırmada, bir insan kumar oynamayı 440 defa yaparsa onu artık otomatik yapmaya başladığı tespit edilmiş. Günlük yaşamda sıkça karşımıza çıkar. Otomobil kullanan bir kişi hep kullandığı güzergahta ezbere gider. Daha önce oraya defalarca gitmiştir, beyin otomatik öğrenme yapıyor. Düşünce, duygu ekleyince inanış oluyor. Tekrar edince alışkanlık oluyor. 6 ay tekrar edince bu kişilik haline geliyor. Onun için tekrarlar çok önemli. Yanlış bir şeyi de tekrar ettiğinde alışkanlık oluyor. Onun için ileri yaşta insanın en çok hata yaptığı şey alışkanlık tuzaklarıdır, alışkanlıklar zihinsel tuzaktır.” dedi.
Yeni deneyimlere açık olmak beyni çalıştırıyor
Beynin sürekli dinamik tutulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yeni deneyimlere açık olan kişilerin beyinleri sürekli pırıl pırıl çalışıyor. MR cihazına sokuyoruz. Beyninin her tarafı her konuda aktif. Hatta şuna benzetiliyor: Bir vadi düşünün, yazın vadide eğer sulanmayan bir alan varsa sapsarıdır ama eğer bir yere bakılıyorsa, sulanıyorsa ağaçlı, çiçekli, kuşlu, yemyeşil alandır. İnsan beyninde de öyledir. Bakımlı alanlar beyinde hareketli, canlı, dinamik oluyor. Bu kullanmayla ilgilidir. Kullanılmayan alanlar, kurumuş vadi gibi kuruyup kalıyor. O nedenle burada önemli olan büyük fotoğrafı görerek beyni ustaca ve bilgece kullanmaktır. Beyni kullanabilmek unutkanlığı önlemede en önemli basamaktır, beynin yaşlanmasına karşı en büyük çözümdür.” dedi.
Beyin sağlığını korumak ve beyin yaşlanmasını önlemek için tavsiyelerde de bulunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Beynimizi günlük yaşam aktiviteleri içinde yoğun kullanmamız önemli. Bulmaca ve sudoku çözmekten daha önemlisi örneğin her gün aynı yoldan gitmek yerine farklı yollardan gidilmesi önerilebilir. Yani hep aynı alışkanlıkları devam ettirmek yerine sık sık alışkanlık değiştirmek, sık sık pozisyon değiştirmek tavsiye edilebilir.”dedi.
Eşini unutur, anne-babasını unutmazlar…
Alzheimer hastalığında beynin yeni öğrenme yapamadığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Alzheimer hastaları eskileri çok iyi hatırlar ve anlatır ama yeni şeyleri hatırlayamaz, unutur. Alzheimer’ın tipik özelliğidir. Buna retrograd amnezi diyoruz. Alzheimer çok ilerlediği zaman eşini unutur ama anne ve babasını unutmaz. Çünkü küçüklüğe dair şeyler beyinde kalıyor. Bu nedenle Alzheimer hastalığında beyin yeni öğrenmeleri yapamıyor.” dedi.
Beynimiz de kuyu gibi kullandıkça açılan bir organ…
Kişinin yeni öğrenmelere açıksa beynin sürekli çalıştığını ifade eden Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Beyin devamlı yeni öğrendiği için katmanları hep canlı kullanıyor. Beyin ya kullan ya kaybet kuralıyla çalışıyor. Bu nedenle kuyuya benziyor. Kuyudan su çektikçe kuyu nasıl açılıyorsa beynimiz de kullandıkça açılan bir organ.” dedi.