Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, pandemi sürecinde bazı kurum, kuruluş ve kişilerin öğretmenlere yönelik yaptığı tutarsız açıklamaları sert bir dille eleştirdi. Öğretmenlerin her önüne gelenin itip kakabileceği, istediği şekilde tasaarruf uygulayabileceği kimseler olmadığını kaydeden Genel Başkan Geylan, öğretmenleri az çalışıp çok para alan, hele de şu tatil(!) günlerinde yan gelip yatan bir meslek grubu gibi gören hastalıklı zihniyet artık tahammül edilemez noktaya geldiğini bildirdi.
Öğretmenler adına Milli Eğitim Bakanlığına da seslenen Genel Başkan, "Milli Eğitim Bakanı sayın Ziya Selçuk ve Bakanlık bürokrasisinin bu yaşananlara daha fazla kayıtsız kalmaması ve gereğini yapmasını bekliyorum" dedi.
Genel Başkan açıklamasında şu ifadeler yer verdi:
"Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk artık bu gidişata el atmalıdır.
Öğretmenler her önüne gelenin itip kakabileceği, istediği şekilde tasarruf uygulayabileceği kimseler değildir.
Öğretmenleri az çalışıp çok para alan, hele de şu tatil(!) günlerinde yan gelip yatan bir meslek grubu gibi gören hastalıklı zihniyet artık tahammül edilemez noktaya gelmiştir.
Kimisi whatsapptan mesaj atar “Gel şu paketleri dağıt bakalım” der,
Kimisi polis memuru telefonuyla otogarda nöbet görevi tebliğ(!) eder,
Kimisi muhtarların ve yerel idarenin yapacağı görevleri yükler,
Kimisi uzaktan eğitimi bir “eğitim faaliyeti” olarak değil, “kişisel yöneticilik başarısının” göstergesi olarak kabul eder ve öğretmenin tepesinde elinde skor tabelasıyla gezer...
Bu böyle gitmez!
Öğretmen sahipsiz bırakılamaz!
Hiç kimse, yanlış ve mevzuata aykırı tasarruflarını, milli değerler üzerinden yürüttüğü laf kalabalığıyla örtemez!
Hiç kimse, öğretmenlerimizin vatan ve memleket sevgisini sorgulayamaz!
Mesleğimizin saygınlığına fütursuzca saldırılması ve hakkını savunan öğretmenlerimize karşı toplumu kışkırtarak meslektaşlarımızın linç edilmesi asla kabul edilemez!
Bırakın öğretmenin yakasını!
Bırakın artık öğretmeni huzursuz etmeyi!
Öğretmen işini yapıyor..
Çocuklarımızın eğitim süreciyle ilgili en çok kaygı taşıyanlar, öğretmenlerdir. Ve bunun için de gereğini yapmaktadırlar. Salgın sürecinin başlamasıyla okullarımıza zorunlu ara verildi. Öğretmenlerimiz bu süreçte, emin olun, yüz yüze eğitimden daha fazla zaman harcayarak, çocuklarımızın öğrenme sürecine olan motivasyonlarını korumak için çabalamaktadır.
Pandemi sürecinde devletimizin şefkat eli olan Vefa gruplarının yüzde sekseni gönüllü öğretmenlerimizden oluşmaktadır. Öğretmenler, yönetici egosunu tatmin etme hevesindeki yetersizlerin, keyfine göre her angaryayı yükleyeceği hazır kıtalar değildir!
Yeter artık!
Gölge etmeyin..
Bütün meslektaşlarımız, Milli Eğitim Bakanı sayın Ziya Selçuk ve Bakanlık bürokrasisinin bu yaşananlara daha fazla kayıtsız kalmaması ve gereğini yapmasını bekliyor."