LGS ve YKS sınavları öncesi öğrencilere ve ailelerine önerilerde bulunan Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, “Sınav anına ilişkin en önemli hazırlık sınav kitapçığına ve sorulara odaklanabilmektir. Bu açıdan zihnin iyi dinlenmiş olması önemlidir” dedi.
Bu yıl, 5 Haziran’da, yaklaşık 1 milyon 300 bin öğrencinin Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS), 3 milyon 200 binden fazla öğrencinin ise 18-19 Haziran tarihlerinde, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girmesi öngörülüyor.
Yoğun ve yorucu bir hazırlık sürecinin ardından sınav heyecanı yaşayan öğrenciler ve ailelerine, Yeditepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun önerilerde bulunuyor.
“Sınav Günü için Ulaşımı Planını Yapın”
Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, öğrencilerin son ders tekrarlarını yapması, varsa yoğun kaygılarıyla başa çıkmanın yollarını araması, velilerin sınav günü ulaşımına ilişkin plan yapması gibi önemli adımların atılması gerektiğine dikkat çekti. Sınav zamanı yaklaştıkça hem adaylarda hem de ebeveynlerde stres ve kaygının artmasının normal olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Coşkun, “Ancak bunun sınav performansını olumsuz etkilememesi için önlemler alınmalıdır. Stres, fizyolojik ve psikolojik boyutları olan bir kavram ve bir anda ortaya çıkmaz. Stresin oluşma süreci vardır ve kaygılarımızla doğrudan ilişkilidir. Öğrencilerin kaygılarını fark etmesi stresle başa çıkabilmenin ilk adımıdır. Kaygılanmak çok doğal bir duygudur ve öğrencilerin kaygıyı yönetebilmek için neler yapabileceğini bilmeleri onlara yardımcı olacaktır” dedi.
Sınav Performansını Artırmak için…
Öğrencileri en çok sınavlara ilişkin bilgi eksikliğinin kaygılandırdığına dikkati çeken Coşkun, “Bu anlamda en yetersiz olduklarını düşündükleri alanlara ilişkin çalışma planı yapmaları kaygılarını azaltmaya yardımcı olacaktır. Sınav anına ilişkin alıştırmalar yapmak, süre ve benzeri koşulların benzeştiği denemeleri bu anlamda değerlendirmek, kendilerine ait soru çözüm teknikleri oluşturmak da sınav performansını artırmada faydalı olacaktır. Öğrencilerin sınavın kapsamına, soruların ağırlıklarına ilişkin ön bilgi sahibi olması, sınavda kendine özgü soru çözme stratejileri oluşturmalarını sağlar” diye konuştu.
“İşin Başı Kitapçığa ve Sorulara Odaklanabilmek”
“Sınav anına ilişkin en önemli hazırlık sınav kitapçığına ve sorulara odaklanabilmektir. Bu açıdan zihnin iyi dinlenmiş olması önemlidir” diyen Doç. Dr. Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son yıllarda daha uzun soru kökleri ile karşılaşan adayların sorulara ait paragrafları dikkatli biçimde okuması, seçenekleri karşılaştırması ve sonra elemesi, işlem hatalarına karşı çözüm sonrası tekrar gözden geçirmesi performanslarını olumlu etkileyecektir.”
“Sınav Bir Kariyer Yolculuğu Olarak Görülmeli”
“Sınava yüklenen anlam da çok önemlidir” ifadelerini kullanan Coşkun, şunları kaydetti:
“Sınavın kritik bir önemi olduğu gerçeğinin yanında yaşamın başka birçok önemli aşamasının olduğunu ve sınavın tek başına her şeyin önünde olamayacağını anlamaları önemli. Bu konuda ailelerin de sınava olumlu yaklaşmaları ve öğrencilerin eğitim yaşamlarında olağan aşamalardan biri olarak görmeleri önemlidir. Öğrencilerin sınava yaklaşımları ailenin tutumu ile doğrudan ilişkili olabilmektedir. Bu anlamda adayları, sınava hazırlık, kaygı, tercihler gibi konularda dinlemek ve yeri geldiğinde onlara öneriler sunmak, birlikte çözüm arayışlarına girmek faydalı olacaktır. Başarılı olsun olmasın sadece sınav sonucuna odaklanmak baştan hatalı bir yaklaşım. Bu durum, öğrencilerin akademik ve sosyal birçok başarısını gölgeleyerek özgüvenlerini ve verimliliklerini azaltmakta, dolayısıyla yaşam doyumunu zedelemektedir. Aslında bu süreci doğru okul ve kariyer tercihiyle desteklenen, öğrencinin potansiyelini en doğru şekilde ortaya koyabileceği akademik ve sosyal bir kariyer yolcuğu olarak görmek daha sağlıklı ve başarıya ulaştıran seçenektir.”