Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, BM 75.Genel Kurulu’nda düzenlenen oturumda yaptığı konuşmada, COVID-19 pandemisiyle mücadelede tüm ülkelerin dayanışma ve yardımlaşma içinde bulunduğunu, insanlığın büyük felaketler karşısında gösterdiği cesaret, kararlılık ve sevginin en karanlık anları aydınlattığını söyledi. Xi, COVID-19 pandemisinin insanlık tarafından yenilgiye uğratılacağının ve dünya halklarının zafere ulaşacağının altını çizdi.
Xi Jinping, konuşmasında Çin’in salgınla mücadele konusundaki deneyimlerini ve tedavi hakkındaki bilgilerini diğer ülkelerle paylaşarak, ilgili ülkelere destek ve yardım sağlamaya devam edeceğini belirtti.
Çin tarafından geliştirilen aşı adaylarından bazılarının üçüncü aşama klinik deneylere geçtiğini, kullanıma sunulacak aşıların küresel kamu ürünü olarak öncelikle gelişen ülkelere verileceğinin de altını çizen Xi, ayrıca Çin’in iki yılda 2 milyar dolarlık uluslararası yardım sağlama taahhüdünü yerine getirip, tarım, yoksulluğu azaltma, eğitim ve iklim değişikliği gibi farklı alanlardaki uluslararası işbirliğini derinleştirmeye hazır olduğunu dile getirdi.
“Büyük bir aile olarak, iş birliği ve ortak kazanç anlayışı oluşturulmalı”
Cumhurbaşkanı Xi, hiçbir ülkenin diğer ülkelerin karşı karşıya kaldıkları zorluklardan çıkar sağlayamayacağının ve diğer ülkelerdeki kargaşalardan istifade ederek istikrar kazanamayacağının altını çizdi. Ülkelerin kendilerini büyük bir ailenin mensubu olarak görerek işbirliği yoluyla ortak kazanç elde edilmesi anlayışını oluşturmaları, ideolojik tartışmaları aşmaları ve ‘medeniyetler çatışması’ tuzağına düşmemeleri gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Xi, sözlerine şöyle devam etti:
Tüm ülkelerin kendi somut koşullarından hareketle seçtikleri kalkınma yolu ve modellerine saygı gösterilmesi gerekiyor. Dünya, doğası itibarıyla çeşitliliklere sahip; bu çeşitliliğin, insanlığın ilerlemesini ilerleten kalıcı bir ilham kaynağına dönüştürülmesi, insan medeniyetinin renkli ve doğal kalmasının sağlanması için çaba harcanmalı. Dünyanın yeniden izolasyona dönemeyeceğine dikkat çeken Xi, ekonomik küreselleşmenin getirdiği tehditlerden kaçmak yerine, gelir uçurumu gibi başlıca sorunlarla doğru şekilde yüzleşilmesi gerektiğini ifade etti.
“Pandemi sonrası dünya ekonomisinin toparlanması hızlandırılmalı”
Xi Jinping, insanlığın doğanın uyarılarını görmezden gelmemesi gerektiğini vurguladı.
Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nın dünyanın yeşil ve düşük karbonlu dönüşümünü temsil ettiğini belirten Xi, “Anlaşma, yerküreyi, ortak vatanımızı korumak için atılması gereken asgari adımları özetliyor. Tüm ülkeler, anlaşmayı hayata geçirmek için kararlı adımlar atmalı” diye konuştu.
Xi Jinping, inovasyon, eşgüdüm, yeşil, açıklık ve paylaşım ilkelerine dayalı yeni kalkınma anlayışının oluşturulmasının, pandemi sonrası dünya ekonomisinin ‘yeşil’ toparlanmasının hızlandırılmasının önemine dikkat çekti. Xi Jinping, salgının tüm ülkelerin yönetişim yeteneğini ciddi şekilde sınadığı gibi, küresel yönetişim sistemi için de büyük bir test anlamına geldiğini dile getirdi.
“Büyük ülkeler büyük sorumluluk üstlenmeli”
Çin Cumhurbaşkanı Xi, yaptığı konuşmada, ülkeler arasında fikir ayrılıkları bulunmasının normal olduğunu, anlaşmazlıkların diyalog ve istişare yoluyla uygun bir şekilde çözüme bağlanması gerektiğini belirtti. Xi, “Ülkeler arasında rekabet olabilir, ancak bu rekabet müspet ve sağlıklı bir tabiatta olmalı; ahlaki standartlar ve uluslararası normlar ihlal edilmemeli. Büyük ülkeler, kendilerine yakışan şekilde davranmalı, daha çok küresel kamu ürünü sunmalı ve daha çok sorumluluk üstlenmeli” dedi.
Çin’in asla hegemonya peşinde koşmayacağına, yetki alanlarını genişletmeyeceğine ve hiçbir ülkeyle Soğuk Savaş’a ya da sıcak çatışmaya girişme niyetinde bulunmadığına dikkat çeken Xi, Çin’in daima fikir ayrılıklarının diyalog yoluyla giderilmesinde, anlaşmazlıkların müzakerelerle çözülmesinde ısrar ettiğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Xi, ayrıca Çin'in dışarıya kapılarını kapatmayacağına işaret ederek, ülkede merkezinde "iç sirkülasyonun" olduğu ve "iç ve uluslararası sirkülasyonun" birbirini ilerletmesine dayalı yeni bir kalkınma modeli oluşturulacağını kaydetti.