Nobel ödüllü ekonomist Joseph E. Stiglitz, Project Syndicate' de yer alan yazısında, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Çin'le girmiş olduğu ticaret savaşını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Profesör Stiglitz, öncelikli olanın daima makroekonomi olduğunu belirtti: Eğer tasarruf oranı iç yatırımın gerisinde kalmaya devam ederse, ABD’nin sermaye ithal etmekten ve ticaret açığını sürdürmekten başka bir seçeneği kalmayacaktır. ABD'nin mali açığının geçen yıl başlatılan Cumhuriyet vergi planı nedeniyle 2020 yılına kadar bir trilyon ABD dolarını aşacağı öngörülürse, mevcut durumun değişmesi olası değildir.
Profesör Stiglitz, Başkan Trump'ın Çin'den yapılan ithalat talebini azaltarak ikili ticaret açığını azaltmak yönünde gerçekleştirdiği dar görüşlü eylemlerinin, Renminbi paritesini zayıflatabileceğini söyledi. Bu durum ABD doları döviz kurunda bir düşüşe yol açacak ve bu da enflasyona yol açacaktır. ABD Hazinesi daha sonra faiz oranlarını yükseltmek için müdahale ederse, daha fazla işsizlik ve daha zayıf yatırımlar meydana gelecek. Bu sonuçların her ikisi de Amerikan halkının gözünde olumsuz bir hava yaratacaktır.
Beyaz Saray'ın bakış açısıyla daha da kötüsü, başkanın bu yaklaşımı, Çin'in rekabet gücünü artıracak niteliktedir. Profesör Stiglitz, mevcut Amerikan politika reçetesinin Çin'in büyüme modelini yabancı yatırım ve ihracattan ziyade iç talebe dayandırdığını teşvik ettiğini söyledi. Aynı zamanda, Çinli liderlerin yerel teknik inovatif ilerlemedeki kararlılığını güçlendirdiğini dile getirdi.
Profesör Stiglitz'e göre, Amerika'nın ekonomik meydan okumasına karşılık daha iyi bir yaklaşım olarak, Başkan Trump'ın Çin'le olan ticaret açığının odağını ülke ekonomisi ile ilgili gerçek sorunlara kaydırması olacaktır: Yurtiçi tasarrufların eksikliği, Amerika'nın artan ulusal tasarruf oranının yükseltilmesi, ülkenin ticaret açığını azaltılabilmesi için önemli yollardır.