Merkel Bakü’de Enerji Projelerine Ağırlık Verecek

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Güney Kafkasya bölgesine yaptığı ilk gezi kapsamında Gürcistan ve Ermenistan’dan sonra bugün Azerbaycan’da görüşmelerde bulunacak. Merkel’in Bakü’deki temaslarında enerji projelerinin başlıca bir konuyu oluşturması bekleniyor.

Erivan’da 1915 olaylarına ilişkin “Ermeni soykırımı” anıtını ziyaret ederken “soykırım” kelimesini kullanmamamasıyla dikkat çeken Angela Merkel'in Bakü’deki en üst düzeyde yapacağı görüşmelerde Azerbaycan tarafından uygulanan enerji projeleri üzerinde durulacak.

Rus Ortadoğu Derneği Başkanı tanınmış Rus uzmanı Murad Sadigzade, Trend İngilizce yayımlanan değerlendirmelerinde Almanya ve diğer AB üyelerinin “Ulusal güvenliğini sağlamak ve tek bir tedarikçiye bağımlı olmamak için enerji alımlarını çeşitlendirmeye çalıştıklarını” belirtirken Bakü’deki görüşmelerde Almanya’nın Azerbaycan’ın yeni enerji koridorları üzerinden yeni enerji kaynaklarını sağlama olasılığının ele alınması beklentisini dile getirdi.

Haberde Azerbaycan’ın halen Şah Deniz gazının Avrupa piyasalarına ulaştırılmasını öngören Güney Gaz Koridoru projesini uyguladığı anımsatılırken gazın Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı  (TANAP) aracılığıyla Türkiye’ye, oradan TAP boruhattı ile Avrupa’ya aktarılacağı, Azeri gazın Avrupa’ya 2020 yılında ulaşması planlandığı anımsatılıyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Bakü ziyareti sırasında siyasi konuların da ele alınacaığı belirtilirken bu çerçevede Berlin ile Bakü’nün bölgedeki güvenlik konularına ilişkin tutumlarının koordine edilmesi meselesi ve ABD’nin çekildiği, Almanya’nın taraflarından biri olduğu İran nükleer programına ilişkin durumun da gündemde olacağı düşünülüyor.

Bu arada, Rus uzmanı,  Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ sorunun da gündemde olacağı Merkel’in Bakü ziyaretinin,  ikili ilişkilerin geliştirilmesine ivme kazandırırken Rusya ile AB arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinde “olumlu bir adım” oluşturacağı inancını da dile getirdi.

Haberde Almanya’nın Dağlık Karabağ ihtilafına ilişkin daima uluslararası hukuk ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünden yana tavır aldığı, ve sorun barışçıl yollardan çözümlenmesi gereğini savunduğuna dikkat çekiliyor.