İngiliz akademisyen ve yazar Martin Jacques, kısa süre önce China News Service’ye verdiği röportajda, Batılı ülkelerin Çin'in salgınla mücadeledeki başarısını anlamak için öncelikle Konfüçyüs'ün öğretilerini okuması gerektiğini belirtti.
Martin Jacques, Çin'in kalkınmadaki başarısını anlamak için Çin medeniyetinin niteliklerini ve Çin'in sadece bir ulus devlet değil, bir medeniyet devleti olduğunu kavramak gerektiğini vurguladı.
Jacques, Batı'daki birçok kişinin, Çin'i Batılı düşünce değerlerini kabul etmeye zorlayan zihniyetinin, Batı'nın Çin'i gerçek anlamda kavramasını neredeyse imkânsız kıldığını belirtti.
Mao Zedong ve Deng Xiaoping'den Xi Jinping'e kadar Çinli liderlerin olağanüstü siyasi liderlik meziyetlerine sahip olduğuna değinen Martin Jacques, yeni bir dönemde bulunan Çin’in kalkınma alanında elde ettiği başarıların, ülkenin dünyada daha ciddi, aktif ve etkili bir rol oynamasını sağladığının altını çizdi.
Çin’in sisteminin yetenekli lider kadroları çıkartabildiğine işaret eden Jacques, “Batı dünyası, Çin Komünist Partisi’ni sürekli eleştiriyor. Ancak, gerçek şu ki son 40 yılda Çin lider kadrolarının performansı, aynı dönemdeki Amerikan liderlerinden çok daha iyi.” dedi.
Beyaz Saray’ın ve Cumhuriyetçilerin yeni tip koronavirüsün kaynağının tespit edilmesi gibi konularda Çin’i karaladığına da değinen Jacques, bunun ABD’nin kendi kötü sicilini gizlemeyi amaçladığını, bu girişimin Batı dünyasına uluslararası ilişkilerde kriz getirdiğini dile getirdi. Jacques, ABD’den başka birçok ülke ve basın kuruluşunun da başkalarını karalamakla meşgul olduğunu kaydetti.
Jacques, Çin’in reform ve dışa açılma adımını atmakla yepyeni bir sistem geliştirdiğini ve küresel piyasalara entegre olduğunu ifade etti.
Çin hükümetinin ortak refah planı üzerinde duran Jacques, Batılı ülkelerin bunu “içgüdüsel Çin karşıtlığından” dolayı olumsuz karşıladıklarını, ancak kendi ülkelerinde daha ciddi zengin-yoksul uçurumu yaşanmasına karşın bu eşitsizliğin giderilmesi için herhangi bir adım atmadıklarını sözlerine ekledi.