Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Güney sınırımız boyunca milli birliğimizi, toprak bütünlüğümüzü ve güvenliğimizi tehdit eden düşman bir yapını oluşmasına izin veremeyiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vatandaşlarımızın can güvenliğini korumak için gereken her türlü önlemi almayı sürdüreceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki ateşkesin bazı çeverler tarafından provoke edildiğini söyleyerek, “Bunun en bariz örneği Han Şeyhun’da gerçekleştirilen kimyasal saldırıdır. Böyle vahşi bir saldırı hiç kimsenin yanına kar kalamaz, kalmamalıdır. Bugün Sayın Putin’le bu saldırıların sorumlularının cezalandırılmasının son derece önemli olduğu konusunda hemfikir olduğumuzu gördüm” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başka Vladimir Putin yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, son zamanlarda Putin ile sık sık görüştüğünü belirterek, “Tüm bu görüşmeler sayesinde siyasi ilişkilerimizde arzu edilen ivmeyi yakalıyoruz. Münasebetlerimizin çok daha ileri taşınması noktasında her iki tarafta da güçlü bir irade bulunuyor” dedi.
“SURİYE İLE AYNI KUMAŞTAN KESİLMİŞ BİR ÜLKEYİZ”
Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı görüşmede Suriye’deki gelişmeleri ele aldıklarını kaydeden Erdoğan, “Kimin neresi ağrıyorsa onunla ilgili konuşur” şeklindeki Rus atasözünü anımsatarak şöyle konuştu:
“Ülkelerimiz için de Suriye 6 yıldır kanayan bir yara. Dünyanın diğer bölgelerinde çocuklar sokaklarda neşe içinde oynarken, baharın, yeşilin, güneşin güzelliğini doyasıya yaşarken Suriyeli çocukların her gün ölümle burun buruna gelmeleri bizlerin ortak acısıdır. Suriye ile 911 kilometre sınırı olan aynı kumaştan kesilmiş bir ülkeyiz. Hemen yanı başımızda yükselen çocuk feryatlarına nasıl duyarsız kalabiliriz? Çocukların, kadınların, yaşlıların kimyasal ve konvansiyonel silahlarla katledilmesine nasıl gözlerimizi kapatabiliriz? Nitekim bütün bu acılardan kopup gelen 3 milyon insan şu anda bizim topraklarımızda yaşam mücadelesi veriyor. Bu acılar sürdükçe ülke olarak Suriye hakkında konuşmaya devam edeceğiz. Masumların çığlıklarına kulaklarımızı tıkamadan sorunu çözmeye yönelik arayışlarımızı sürdüreceğiz.
“BU ALTIN FIRSATIN HEBA EDİLMEMESİ GEREKİR”
Dostum Putin de bu drama son vermeyi samimi şekilde arzu ediyor. Ateşkes rejiminin hayata geçirilmesinde kendisinin büyük emeği ve çabası olacağına inandım, inanıyorum. Türkiye-Rusya-İran garantörlüğünde uygulanan ateşkes veya yeni adıyla çatışmasızlık siyasi çözüm çalışmalarının başarıya ulaşması için önemli bir fırsat penceresi oluşmuştur. Bu altın fırsatın heba edilmemesi gerekir. Garantörler olarak yükümlülüklerimizi yerine getirme konusunda son derece hassas hareket etmeliyiz. Astana görüşmeleri sayesinde ateşkesin tahkim edilmesi hedefine bir an önce ulaşmaya çalışıyoruz.
“ATEŞKESİ BOZMAYA YÖNELİK HER SALDIRI GARANTÖR ÜLKELERİN EMEKLERİNİ BALTALIYOR”
Bazı çevreler tüm enerjilerini süreci sabote etmeye harcıyor bu unsurların saha provoke etmek, yeşeren umut tohumlarını yok etmek için neler yaptıklarını da çok iyi biliyoruz. Bunun en bariz örneği Han Şeyhun’da gerçekleştirilen kimyasal saldırıdır. Böyle vahşi bir saldırı hiç kimsenin yanına kar kalamaz, kalmamalıdır. Bugün Sayın Putin’le bu saldırıların sorumlularının cezalandırılmasının son derece önemli olduğu konusunda hemfikir olduğumuzu gördüm. Ateşkesi bozmaya yönelik her saldırı, sahadaki durumu kötüleştirmenin yanı sıra garantör ülkelerin emeklerini de baltalıyor. Tüm bu konularda Rusya ile eşgüdüm halinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Suriye krizinin çözümü elbette siyasi süreç neticesinde hal yoluna girecektir. Bizim için en temel öncelik Suriye’de akan kanın durdurulması, Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunmasıdır.
“BİZLER TERÖR ÖRGÜTLERİ ARASINDA AYRIM YAPMADIK”
Suriye vekalet savaşlarına sahne olduğu sürece terör örgütleri zemin kazanmaya devam edecektir. Bu itibarla Suriye’deki tüm terör örgütleriyle mücadeleyi Suriye’nin geleceği, Suriye halkının bekası ve dünyanın huzuru bakımından gerekli görüyoruz. Bizler bugüne kadar terör örgütleri arasında ayrım yapmadık, yapmıyoruz. YPG, DEAŞ, El- Kaide bizim nazarımızda aynıdır, aralarında hiçbir fark yoktur. Bunların tamamı kandan, kaostan ve gözyaşından beslenen vampirlerdir. Terör örgütlerinin kökünün kazınması hepimizin ortak sorumluluğudur.
“HER TÜRLÜ ÖNLEMİ ALMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Güney sınırımız boyunca milli birliğimizi, toprak bütünlüğümüzü ve güvenliğimizi tehdit eden düşman bir yapını oluşmasına izin veremeyiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vatandaşlarımızın can güvenliğini korumak için gereken her türlü önlemi almayı sürdüreceğiz. Ben bu vesileyle Nisan ayında gerçekleşen terör saldırılarında hayatını kaybeden Rus vatandaşları için de taziyelerimi sunmak istiyorum. Bu kalleş eylemler terörün sınır, ilke ve hukuk tanımaz kanlı yüzünü bir kez daha göstermiştir. Her zaman ifade ettiğim gibi Moskova’da yapılan eylemlerle İstanbul’da Brüksel’de Kabil’de veya Paris’te yapılanlar arasında hiçbir fark yoktur. Adı, iddiası, ideolojisi ne olursa olsun terör örgütleri insanlığın ortak düşmanıdır. Terörle mücadelesinde Rus dostlarımızın yanında olduğumuzun özellikle bilinmesini istiyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rus Deniz Kuvvetlerine ait bir geminin Karadeniz’de Kilyos açıklarında yaptığı kaza sonucu batmasını anımsatan Erdoğan, kaza haberinden sonra tüm imkanları seferber etiklerini bildirerek, kazada can kaybını olmamasının en büyük teselliyi oluşturduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Arkadaşlarımız iyi bir çalışma yaptılar ve bu çalışmanın neticesinde domates konusundaki bazı soru işaretlerini dışında diğerlerinde mutabık kaldılar ve böylece normalleşme sürecinin artık ötesine geçiyoruz. Yeni bir süreç başlıyor. Hayırlı olsun” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başka Vladimir Putin yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Suriye’de güvenli bölgeler sağlanması hakkında sorulan soruya yanıt veren Erdoğan, bugün yeni bir açılım olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Biliyorsunuz başından itibaren her yerde güvenli bölge ifadesini kullandım, bugün de kullanıyorum, kullanacağım. O da ağırlıklı olarak Rai-Cerablus arası ve güneye doğru olan yaklaşık 4-5 bin kilometrekarelik bir alan. Ama şimdi bir de çatışmasızlık bölgesi çıktı ki o bölge de İdlib bölgesi. Tabii bu idlib bölgesinde şu anda malum ağırlıklı olarak Halep’ten kaçan insanların oradaki yaşam mücadelesi var. Bölgenin en büyük yerleşim merkezlerinden birisi olan İdlib’de zaman zaman maalesef orada da ciddi sıkıntılar oluyor. Şimdi ise oradaki bir yeşil hatla bir çatışmasızlık bölgesi ilan edildi. Temenni ederim ki bu çatışmasızlık bölgesi korunmaya devam eder. Bugün Sayın Başkanla onu da yine harita üzerinde ayrıca müzakere ettik ve Astana’daki önemli konulardan bir tanesi de bu ve bugün oradan da olumlu kararlar çıkmak suretiyle bu çatışmasızlığın bir karara bağlanması zaten şu anda Suriye’de önemli bir adımın atılmasına da vesile olur.”
“TÜRK DOMATESİNİN RUSYA PAZARINDA OLMASINI ARZU EDERİZ”
Erdoğan, Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ne zaman normal düzeye ulaşacağı şeklindeki soruya, “Bugün Domates dışında bütün konularda gıdada, konfeksiyonda, tekstilde arkadaşlarımız mutabık kaldılar. Tabii Türk domatesinin Rusya pazarında olmasını arzu ederiz. Hem ucuz olması hem lezzetli olması bu bakımdan özellikle tavsiyemizdir. Ama şu anda bir geçiş süreci var bu arada belki ara formüller bulmak suretiyle bu süreci de belli bir zemine oturtacağız fakat arkadaşlarımız iyi bir çalışma yaptılar ve bu çalışmanın neticesinde domates konusundaki bazı soru işaretlerini dışında diğerlerinde mutabık kaldılar ve böylece normalleşme sürecinin artık ötesine geçiyoruz. Yeni bir süreç başlıyor. Hayırlı olsun” şeklinde cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimyasal Saldırı Kimsenin Yanına Kar Kalamaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Güney sınırımız boyunca milli birliğimizi, toprak bütünlüğümüzü ve güvenliğimizi tehdit eden düşman bir yapını oluşmasına izin veremeyiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vatandaşlarımızın can güvenliğini korumak için gereken her türlü önlemi almayı sürdüreceğiz” dedi.
03 Mayıs 2017 Çarşamba 18:31