12 yıl insan yaşamı ölçeğinde önemli bir süre olabilir, ama insanlık tarihi için ufacık bir zaman dilimidir. İşte bu zaman dilimi içinde insanlık, komşu gezegeni daha yakından tanımak üzere Mars’a ayak basacak. Bunu da yapacak olan bu alandaki hedef ve hırsları gittikçe hızla büyüyen Çin olacaktır. Söz konusu haber, Çin Taşıyıcı Füze Teknolojisi Akademisi Başkanı Wang Xiaojun tarafından Rusya’da düzenlenen bir basın konferansı sırasında açıklandı.
Çin, 2033 ile 2043 yılları arasına yayılacak beş adet misyondan oluşan bir programı hayata geçirecek. Ancak Wang, bu program çerçevesinde Mars’a insan göndermeden önce gezegenin toprağından örnekler getirilip analize tabi tutulacağını, robotlar aracılığıyla bir dizi test yapılacağını ve özellikle de gezegende ileride kalıcı bir üs olarak kullanılacak bir yer belirleneceğini bildirdi.
Bu açıklamalar, kuşkusuz ki, yalnızca Çin ile ABD arasındaki uzay rekabetinde gurur verici birer vaat olup ekonomik ve teknolojik temelden yoksun değil. Çin’in uzayın keşfi konusunda son yıllar içinde kaydettiği olağanüstü ilerlemeler, Wang’ın sözlerini ve söz konusu programı inanılır kılmakta. Nitekim Çin, 2021 yılı ilkbaharında Mars yüzeyine gezici alet indirmiş olan bir ülkedir. Yine bu yılın Haziran ayı ortasında da başlarımızın üzerinde dolaşıp duran Tiangong adlı uzay istasyonunun ana modülüne üç taykonot yolladı.
Çin'in bu alanda edindiği ivme, ABD ile rekabet ortamında Rusya’yı seçkin bir müttefik olarak görmesine yol açtı. Kendi uzay programı bağlamında son yıllarda güçlüklerle karşılaşan Rusya, yeni keşifler perspektifinde, gücünü Beijing’e katmaya karar verdi. Dolayısıyla bu aşamada uzay yarışı, salt bir bilimsel ve teknolojik ilerleme kaynağı olmanın ötesinde de anlamlara sahip olmaya başlıyor.