Başbakan Binali Yıldırım, “NATO’da ortağız, NATO’da ortak savunmalarımız var. Dolayısıyla NATO’nun güney sınırlarını emniyet altında tutmak gibi de bir sorumluluğumuz var” dedi.
Başbakan Yıldırım, çalışma ziyaretleri kapsamında Berlin’de Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya geldi. Düzenlenen ortak basın açıklaması sonrası Merkel ve Yıldırım basın mensuplarının sorularını yanıtladılar.
Deniz Yücel’in tutukluluğuna ilişkin sorulan soruya Merkel, “Deniz Yücel’e karşı davanın hukuk devleti ilkelerine sağdık kalarak hızlı bir şekilde sürdürülmesini tabi ki ifade ettim. Bir yıl sonra elbette ki artık bir iddianamenin hazırlanması gerektiğine dair büyük bir umut taşıyoruz” dedi. Yıldırım ise aynı soruya şu cevabı verdi:
“Deniz Yücel davası gerekse diğer davalar Sayın Şansölye’nin ifade ettiği gibi hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde devam ediyor. Şunu herkesin takdir etmesini bekliyorum. Türkiye büyük bir darbeye maruz kaldı ve binlerce bu darbe ile ilgili dava açılan insanlar var, mahkemeler çok yoğun. Dolayısıyla buradaki iş yükünden kaynaklı gecikmeler olabilir. Ama ancak Türk mahkemelerini ve Türk yargısını bütün bu konuları kanunlar çerçevesinde ele alıp gereğini yaptığını bilmenizi isterim. Ümit ederim kısa sürede duruşması yapılır ve bir sonuç elde edilir. Nasıl bir sonuç elde edilir? Her duruşma bir umuttur. Dolayısıyla ben buraya gelmeden önce bir soru sordular. Ben bu soruya karşılık, duruşma yapılırsa bir umut doğabilir dedim. Ben burada da tekrarlıyorum. Herhalde her şey mahkemelerce açık ve seçik ortaya konulacaktır.”
“DENİZ YÜCEL KONUSU İLİŞKİLERİMİZ BELLİ BİR YÜK OLUŞTURMAKTADIR”
Gerçekleşen görüşme sonucunda Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin normalleşebileceği üzerine değerlendirmeleri soruya Başbakan Merkel, “Deniz Yücel konusu ilişkilerimiz açısından belli bir zorluk getirmiştir ve belli bir yük oluşturmaktadır. Ama bizim umudumuz var ve Sayın Başbakan da burada kendi görüşlerini dile getirdi.”
“İKİ TARAFIN İLİŞKİLERİ İYİLEŞTİRMEYE YÖNELİK İSTEKLİ OLDUĞUNU GÖRDÜK”
Vize Muafiyeti ve Gümrük Birliği’nin genişletilmesine ilişkin sorulan soruya Merkel şu cevabı verdi:
“Vize muafiyeti açısından belli şartlar koşulmuştur. Özellikle Türkiye, mülteci anlaşması açısından belli koşulları yerine getirmesi gerekiyor. Bugün bunu ayrıca ele almadık ama henüz yapılması gereken konular var. Hukuk devleti mekanizmalarının tam olarak çalışması gerekiyor. Bunların tabii ki seyrini beklememiz gerekiyor. Elbette ki daha geniş bir zamana ihtiyaç var. Bununla bağlantılı belli eylemlerin gerçekleşmesi gerekiyor. Şu anda bir hareketlenme yok. Ziyaretin ne anlama geldiği derseniz, gerçekten de Türk tarafının görüşmeye hazır olduğunu ve yoğun bir diyaloğun gerekli olduğunu, bir saat yeterli olmadı elbette ki. İki tarafın da bu şekilde Türk – Alman ilişkilerini iyileştirmeye yönelik istekli olduğunu gördük. Bunun ortak çıkarlarımıza hitap ettiğini gördük. Elbette ki şu anda durum pek kolay değil. ”
“DENİZ YÜCEL İÇİN HER ŞEYİ YAPMAK HÜKÜMLÜLÜĞÜNE SAHİBİZ”
Deniz Yücel’in tutukluluğu, Türkiye ile Almanya arasında savunma sanayii ve “Osmanlı Tokadı Almanya’ya gösterilecek mi?” sözüne ilişkin sorulan sorulara Merkel şu şekilde cevap verdi:
“Bir Alman vatandaşı söz konusu olduğu zaman Deniz Yücel çifte vatandaş, Alman vatandaşı. Kendisi için her bir vatandaşımız doğrultusunda olduğumuz gibi elimizden gelen her şeyi yapmak hükümlülüğüne sahibiz. Biz hiçbir şekilde farklı konular arasında bağlantı kurmuyoruz. Elbette ki farklı konular üzerine konuşuyoruz ama biz diğer alanları da ele alıyoruz. Mesela NATO müttefikleri olarak elbette ki söz konusu olan savunma sanayi ile ilgili konuları da ele alıyoruz ve şu anda söz konusu olan hükümet olarak bizim herhangi bir karar verme yetimiz zaten yok ama her bir konu bağımsız olarak ve kendi başına ele alınır. Hiçbir şekilde birbiriyle bağlantılı olarak ele alınmaz. Elbette ki Alman vatandaşları; Deniz Yücel gibi Alman vatandaşları üzerine konuşuluyor… Okuduğum belli haberler var ve şunu ifade etmek istiyorum ki: Herhangi bir şekilde kullanılan belli kavramlara hiçbir şekilde değinmek istemiyorum. Ben nesnel, net, açık bir dili tercih ediyorum. Bu temel bazında bugün bir araya geldik ve görüşlerimizi dile getirdik.”
YILDIRIM: NATO’NUN GÜNEY SINIRLARINI EMNİYET ALTINDA TUTMAK GİBİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR
Yıldırım, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilere yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:
“Almanya’da Türkiye’de vatandaşlarının hakkını arayacak. Hukuk devleti olmanın gereği budur. Bunu yapmaktan başka doğal bir şey yok. Ancak, tabii ki hukuka da karşı saygılı olmamız lazım ve hukukun kararları her şeyin üzerindedir. Bizim yapmamız gereken süreçleri hızlandırabilirsek onu yapıyoruz ve ümit ederim ki, bu ve buna benzer hem Türkiye’de hem Almanya’da münferit olaylar Almanya’nın bu kadar derin ve köklü ilişkilerine zarar vermez. Alınacak her karar burada yaşayan üç buçuk milyon vatandaşımızı ya mutlu edecek ya da üzecek. Biz bunları da düşünmek zorundayız. Almanya Türkiye dostluğunu da düşünmek zorundayız. Dolayısıyla ilişkileri olumlu yönde geliştirmek bizim ana gündemimiz. NATO’da ortağız, NATO’da ortak savunmalarımız var. Dolayısıyla NATO’nun güney sınırlarını emniyet altında tutmak gibi de bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluk sadece Türkiye’nin tek başına sorumluluğu değil, NATO üyesi Amerika’da dahil NATO’nun yine önemli üyesi Almanya’nın da sorumlu. Mülteci konusu da tek başına bizim sorunumuz değil. Bizim ürettiğimiz bir sorun da değil. Bu sorunlarını hiçbirini başlatanda değiliz, biz sadece sonuçlarına katlanıyoruz. Suriye’deki savaşı biz başlatmadık. Oradaki mülteci akınını biz başlatmadık. Ama orada canını kurtarmaya çalışan üç buçuk milyon insanı biz bağrımıza bastık, ekmeğimizi paylaştık.”