Akademi’nin 57. Genel Kurulu 26 Aralık 2020 tarihinde çevirim içi olarak gerçekleştirildi. Toplam 134 Akademi üyesinin oylaması sonucu 5 Konsey Üyesi ve 28 yeni Akademi Üyesi seçildi. Prof. Aziz Sancar'ın Genel Kurul mesajı okundu.
TÜBA’ya 5 Akademi Konseyi Üyesi ve 28 Yeni TÜBA Üye Seçildi
Akademi üyelerinin oyları sonucunda; Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, Prof. Dr. Fatih Gültekin, Prof. Dr. Kadriye Arzum Erdem Gürsan, Prof. Dr. Ertuğrul Kılıç ve Prof. Dr. Bekir Salih Akademi Konsey Üyesi seçildi.
Akademi üyelerinin önerisiyle TÜBA Uluslararası Akademi Ödülü sahibi Prof. Dr. Adrian Bejan ve Nanjing Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Shuanggen Jin TÜBA Şeref Üyesi seçildi.
Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erdal Arıkan, TÜBA Uluslararası Akademi Ödülü sahibi ve İstanbul Medipol Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Arslan Asli Üye seçilirken, TÜBA Uluslararası Akademi Ödülü sahibi ve Massachusetts General Hospital’dan Prof. Dr. Cenk Ayata, Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Pınar Bilgin, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Bulut, Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hilmi Volkan Demir, ODTÜ’den Prof. Dr. Bilge Demirköz, TOBB Üniversitesi’nden Prof. Dr. Oktay Duman, Atatürk Üniversitesi’nden Prof. Dr. İlhami Gülçin, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kadir Mutlu Hayran, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Muhsin Kar, Clemson Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tanju Karanfil, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Halit Keskin, Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Atıf Koca, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. İsmail Koyuncu, TOBB Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hamza Kurt, Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mahmut Özacar, Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Akif Öztürk, İnönü Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hakan Parlakpınar, Erciyes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Soylak, İbn Haldun Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ekrem Tatoğlu ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Tüzen Asli Üye seçilirken;
Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Koşar, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız, Van Yüzüncüyıl Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran ve Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Alper Kiraz TÜBA Asosye Üyesi seçildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: “Çalışmalarınızı, projelerinizi desteklemekten büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum.”
Genel Kurula ithafen gönderdiği mesajda Bakan Mustafa Varank, bilimin, sanayinin ve teknolojinin tüm insanlığın yararına kullanıldığı adil bir düzen için; sizlere, çalışmalarınıza her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. İnanıyoruz ki; geleceğimizi sağlam temeller üzerinde inşa etmenin yolu, bilimi ve dehayı taltif etmekten geçiyor. Geleceğimize birlikte hizmet etmekten; çalışmalarınızı, projelerinizi desteklemekten büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum.” dedi.
COVID-19 küresel salgını, tüm kurum ve kuruluşları olduğu gibi Akademi’yi de etkilediğini ifade eden TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise: “Fiziki olarak yapmayı planladığımız birçok bilimsel toplantıyı çevirim içi yapmak durumunda kaldık. Hatta Uluslararası Hukuk, Diplomasi ve İş Birliği Yaz Okulu gibi bazı etkinliklerimizi ertelemek durumunda kaldık. TÜBA olarak bilim diplomasisi kapsamında uluslararası çatı kuruluşların ve organizasyonların toplantılarına da yine çevirim içi katıldık. ISC, ALLEA gibi çatı kuruluşlar ve diğer bilim akademilerinin toplantılarının yanında G-20 ülkelerinin bilim akademilerinden oluşan Science-20’nin (S-20), G-20 liderlerine sunmak üzere hazırladığı sonuç bildirgesine de aktif bir şekilde önerilerimizle katkı sunduk.” dedi.
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker: “Akademi’mizin yeni üyelerini tebrik ediyor, birlikte ülkemiz ve dünyamız için iş birliği içinde önemli çalışmalara imza atacağımıza inanıyorum.”
Akademi’nin dönemin şartları dolayısıyla getirdiği kısıtlamalar ile yayın faaliyetlerine ağırlık verdiğinin altını çizen Prof. Şeker, TÜBA’nın salgın ile alakalı gerek kapsayıcı gerekse de tematik yayınlarının kamuoyunda takdir topladığını vurguladı. COVID-19 Küresel Salgın Değerlendirme Raporu, 6 kez güncellenerek bilim dünyası ile paylaşıldığını anımsatan Şeker, 6. sürümün İngilizce ve Türkçe olarak basılarak ulusal ve uluslararası ilgili kuruluşlara gönderildiği bilgisini verdi. TÜBA-Enerji Depolama Teknolojileri Raporu, TÜBA COVID-19 Küresel Salgını: Hukuki Değişim ve Etkileşimler Raporu, Türkiye’de İklim Değişimi ve Halk Sağlığı Raporu, TÜBA Jeotermal Enerji Teknolojileri Raporu, Bağışıklık, Beslenme ve Yaşam Tarzı Raporu da yaşanan süreçte TÜBA’nın yayımladığı raporlardır diyen Şeker, raporların aynı zamanda İngilizce olarak da yayımlandığını ve açık erişime sunulduğunu söyledi. Son dönemde Türkiye Bilim Raporunun da kamuoyunda yankı bulduğunu dile getirdi ve benzer raporlara tematik olarak devamının planlandığını kaydetti. Diğer yandan Akademinin yayınlar, çalışma grupları program ve projeleriyle ilgili de gelişmeleri aktardı.
Prof. Şeker ayrıca; seçilen Konsey üyelerimizi Akademi’ye seçilen yeni üyelerimizi kutluyor ülkemiz ve dünyamız için önemli başarılara imza atacağımıza inanıyorum dedi.
Nobel Ödüllü TÜBA Üyesi Prof. Aziz Sancar’dan Akademi Üyelerine Genel Kurul Mesajı
TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özçelik “COVID-19 ve Uluslararası İşbirliği” başlıklı konferansı öncesinde TÜBA Üyesi Prof. Aziz Sancar’ın Genel Kurul’da okunmak üzere gönderdiği mesajı paylaştı: “Değerli TÜBA Başkanı ve Akademi Üyelerine; bana gösterdiğiniz ilgi ve takdir için çok teşekkür ederim, ülkemizin bilimde kalkınmasında her birimizin kendi alanımızda yaptığı katkılar için Türkiye ve büyük Türk dünyası size minnettardır. Dilerim sizlerin ve sizlerin yetiştirdiği genç bilim insanlarının sayesinde 2023 yılında Türkiye dünya biliminde hak ettiği yeri alacaktır. Başarılarınızın devamını diler, yeni yılınızı kutlar, sevgi ve selamlarımı sunarım.”
TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özçelik “Sorunların tümünün çözümü için dünya, daha önce benzeri görülmemiş bir bilimsel iş birliğine girmiş bulunuyor.”
Küresel pandeminin hız kazandığı dönemde çevirim içi de olsa bir arada olmanın kendisini mutlu ettiğini söyleyen Prof. Özçelik insanlığın günümüzde karşılaştığı zorlukları aşmak konusunda en önemli aracının bilim olduğunu bir kez daha görmüş bulunuyoruz diyerek sözlerine başladı ve şu şekilde devam etti: “Koronavirüsün derin etkilerini hissettirdiği bir dönemde, hepimizin ilham kaynağı olan ve gelecek için ümit duymamızı sağlayan bilim, sanat ve yardımseverliğin önemini ne kadar vurgulasak az olacak. Devam etmekte olan pandemi bize yaşam koşullarımızın nasıl da aniden ve köklü bir değişime uğrayabileceğini bir kez daha gösterdi. Aynı zamanda karşılaştığımız ciddi sorunların çözümünde bilimin tek çare olduğunu hatırlattı. Covid – 19 hastalığına karşı olan küresel mücadelede başarıya ulaşmanın tek yolu olan koronavirüs biyolojisinin temelden anlamak olduğunu gösterdi. Virüs nasıl bulaşıyor? Hücre içine giriyor, bağışıklık sistemini tetikliyor ve sitokin fırtınası olarak adlandırılan bir dizi olayı nasıl başlatıyor? Hastalık niçin bazı insanlarda daha ağır seyrediyor? Bazılarında ise neden asemptomatik kalıyor? İlaçları nasıl yeniden amaçlandırabiliriz? Nasıl aşı geliştirebiliriz? gibi sorunların tümünün çözümü için dünya daha önce benzeri görülmemiş bir bilimsel iş birliğine girmiş bulunuyor. Böylece sınır tanımayan bir pandemi gibi küresel ölçekte insanlığı tehdit eden sorunlara çözüm bulmada bilimsel araştırmanın ve uluslararası iş birliğini bir kez daha anladık. Bunun canlı bir örneğini bizzat ben yaşamış bulunuyorum; bu yıl Mart ayında Asya, Avrupa, Amerika, Avusturalya ve Orta Doğu ülkelerinden yaklaşık 50 genetik merkezi ve yüzlerce hastanenin katılımıyla Covid İnsan Genetiği Girişimi olarak adlandırılan bir çok uluslu bir konsorsiyum kurduk ve bu oluşumun yönetim kurulu üyesi seçildim. Kısa bir sürede hızlı bir yol aldık ve Covid – 19 moleküler temelleri en kapsamlı şekilde anlaşılan bulaşıcı hastalıklardan biri haline geldi. Böyle hayatı tehdit eden ağır Covid-19 Hastalığının genetik ve immünolojik nedenleri keşfettik ve araştırmamızın sonuçlarını Science dergisinde yayımlanan iki makale ile bilim dünyasına duyurduk. Şunu gördük ki ağır Covid – 19 hastalarının önemli bir bölümünde antikorlar virüsü değil bağışıklık sisteminin kendisini hedefliyor. Yine ağır Covid-19 hastalarının bir bölümünde doğuştan gelen genetik mutasyonların bulunduğunu gördük. Her iki durumda da temel mekanizma hastalarda vücudu virüslerden koruyan ve 17 proteinden oluşan tıp 1 interferonun bulunmaması. Böylece ister antikorların nötralizan etkisi sonucu olsun ister mutasyona uğramış genlerin neticesi sonucunda gelişsin günümüze dek yeterli düzeyde anlaşılamayan ağır Covid -19 hastalığını moleküler yapısının bir protein grubunun eksikliğinden kaynaklandığı anlaşıldı. Bu da bize interferon tabanlı tedavilerin önemi ve gerekliliğini göstermiş oldu.” dedi.